İçeriğe geç

Artvin’de hangi milletler var ?

Artvin’de Hangi Milletler Var? Bir Yolculuğun Ardında Kalan İzler

Geçen yaz, kaybolmuş bir turist gibi gitmiştim Artvin’e. Yolculuk, bambaşka bir dünyaya adım atmak gibiydi. Kayseri’den yola çıktım, buralardan çok uzakta, denizin olmadığı ama dağların neredeyse elleriyle size dokunacak kadar yakın olduğu bir yere doğru… Hava ne kadar da güzeldi, ama içimdeki heyecan, soğuk dağ rüzgârlarından bile daha derindi. Artvin, sadece coğrafyasıyla değil, insanıyla da başka bir dünyayı vaat ediyordu. Şehirdeki milletler, adeta tarihin birer notası gibi, her biri kendi melodisini sessizce çalıyordu.

Artvin’in Renkli Kültürel Mozaği: Kafkaslar’ın Gölgesinde

Artvin, birden fazla etnik yapıyı bir arada barındıran, Türkiye’nin nadir yerlerinden biri. Burada, nehirlerin ve dağların arasına sıkışmış, yüzyıllar boyu bir arada yaşayan halkların ortak paydasıysa, yaşadıkları topraklara duydukları derin sevgi. Artvin’e ayak bastığımda, hissettiğim ilk şey, çeşitliliğin aslında bir zenginlik olduğuydu. Gürcüler, Çerkesler, Lazlar ve Hemşinliler; her biri kendi dilini, kendi geleneklerini, kendi yemeklerini, kısacası bir parçasını sunuyor bu şehirde.

Lazlar… Bu toprakların ruhu gibi. Bir sabah, Artvin’in sokaklarında yürürken, bir amca bize bakıp, gülerek “Hopa’ya kadar Lazca bilmeden yürüyemezsin” demişti. O gülümseme, bana şehirdeki o canlılık ve renkli kimliklerin sadece dilde değil, ruhta da nasıl iç içe geçmiş olduğunu anlatıyordu. Lazca, o kadar neşeli ve enerjik ki, her kelime adeta dans ediyormuş gibi hissediyorsunuz.

Gürcüler de bu toprakların önemli bir parçası. Çoğu zaman oradan oraya giden yolda, rastladığım birçok Gürcü, ne kadar misafirperver ve sıcak kanlı olduklarını gösterdi. Çoğu insan kendi köyünden dışarı pek çıkmaz ama bana anlatmaya çalıştıkları, Artvin’in Gürcü kimliğiyle ne kadar özdeşleştiğiydi. Gürcüler burada sadece bir etnik grup değil, aynı zamanda bir gelenek ve kültür mirasıydı. Sanırım, Artvin’in dağları ne kadar uzunsa, o kadar derin bir geçmişe sahiplerdi.

Çerkesler ve Hemşinliler: Gelenekler ve Modernlik Arasında

Bir akşam, bir Çerkes köyüne doğru yol aldık. Zihnimde sadece geleneksel bir köy hayatı canlanıyordu. Ama gittiğimizde, tam tersi bir şeyle karşılaştık: Eski geleneklerin modern hayatla ne kadar uyumlu bir şekilde var olabileceğini gösteren bir manzara vardı. Bir yanda hala geleneksel Çerkes kıyafetlerini giyen insanlar, diğer yanda ise şehrin modernleşen yaşamına ayak uydurmuş gençler. Her iki taraf da birbirini takdir ediyordu, bir yargılama yoktu. Bu karşılaşma, bana Artvin’in ne kadar hoşgörülü bir yer olduğunu hatırlattı.

Hemşinliler de Artvin’de önemli bir yere sahipti. Karadeniz’in güzel havası gibi, onların yaşam biçimi de doğayla iç içeydi. Hemşinlilerin köylerinde, evlerde mis gibi kuymak kokusu yayıldığında, sanki geçmiş zamanlardan kalmış bir masalın içine düşüyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. Yeri gelmişken, o kuymakları hayatım boyunca unutamayacağımı söylemeliyim. Yani, yemekleri bile insanı başka bir boyuta taşıyor. Hemşinlilerin tarihlerindeki mücadeleler ve coğrafyalarından aldıkları izler, hâlâ bu toprakların derinliklerinde yankılanıyor.

Birlikte Yaşamanın Gücü: Artvin’deki Milletlerin Bir Arada Var Olma Hikayesi

Bir akşam Artvin’in merkezine dönerken, dağların eteklerinden görünen o alacakaranlık manzara, her şeye anlam katıyordu. Fark ettim ki, Artvin’deki halkların ortak bir noktası vardı: birbirlerine duydukları saygı ve sevgiden kaynaklanan bir güç. Bu, dil, din, mezhep fark etmeden, yıllardır sürdürülen bir dayanışma ve birlikte yaşamın bir göstergesiydi. Artvin, sadece doğal güzellikleriyle değil, farklı milletlerin barış içinde var olabildiği bir örnek oluşturuyordu.

Yolculuk boyunca hissettiğim bir diğer şey de, bu farklı milletlerin birbirlerinin kültürlerine duyduğu merak ve takdirdi. Her etnik grup, kendi kimliğini yaşarken, diğerlerinin geçmişine, müziklerine, yemeklerine, yaşam biçimlerine saygı duyarak yaşamaya çalışıyordu. Artvin’in sokaklarında yürürken, hemen her adımda, farklı bir kültürle tanışıyor, her köşe başında başka bir hikâyeye rastlıyordum.

Sonuç Olarak: Artvin, Hep Birlikte Yaşama Cesareti

Geriye dönüp baktığımda, Artvin’deki farklı milletlerin varlığı bana sadece coğrafyanın değil, insanların içindeki barışı ve sevgiyi de gösterdi. Kayseri’den geldiğim o sıcak yaz gününde, Artvin’in dağlarında, farklı milletlerin, dil ve kültür farkları olmaksızın nasıl bir arada var olabileceğini görmek, beni umutlandırmıştı. Farklılıklar, aslında hayatın en güzel parçalarıdır; ve Artvin’de bu farklılıklar, birbirini tamamlayan bir mozaik gibi, her gün daha da büyüyor.

Bazen, bir şehirde kalmak ve bir halkın iç yüzünü görmek, sadece orada yaşamakla kalmaz, insanın ruhunu da etkiler. Artvin, beni tam olarak böyle etkiledi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort brushk.com.tr sendegel.com.tr trakyacim.com.tr temmet.com.tr fudek.com.tr arnisagiyim.com.tr ugurlukoltuk.com.tr mcgrup.com.tr ayanperde.com.tr ledpower.com.tr
Sitemap
https://www.hiltonbetx.org/casibom